EKİM
SAYISINDA

Türkiye kavşak noktasında...
SAVAŞ VE SEÇİM

BAŞYAZI

Küresel faşizme karşı insanlığın vicdanı

 Türkiye koşar adım seçimlere gidiyor… Irak savaşının eli kulağında.  Hadiseler ve süreçler öylesine birbirine bağlı ve birbirinden etkilenir hale geldi ki, en azından bölgemizde gelişmelerin arasına sınır çekmek imkansızlaştı. Bugün için Türkiye’nin iç meselesi sayılabilecek hadiseleri doğuran nedenin , gerçekte içbünye ile alakalı olmadığını, Türkiye ve bölge üzerinde yoğunlaşan “büyük oyunun” parçası gibi ortaya çıktığını müşahade etmekteyiz. Uluslararası siyaset literatürünün maruf bir özdeyişinde “iç politikayı, dış politikanın tayin ettiği” tespit edilmiştir. Bu tespite katılan veya eleştiren olabilir, fakat gerek Irak, gerek Kıbrıs, gerek AB konularıyla Türkiye’nin dış politikanın kollarına düştüğü ve dış dinamiklerin işleyişinin Türkiye’ye dönük önemli sonuçlar meydana getireceği de aşikardır. Dış politikanın iç politikayı tayin etmesine, yakın tarihi savaş ve toprak kayıplarıyla dolu Türk milletinin hafızası yabancı değilse de, yine de bugünün kuşakları için ilk defa bu ölçüde gözle görülür hale gelmiştir. İki kutuplu dünya düzeninin çatısı Avrupa’da çatılmıştır. Tek kutuplu dünya düzenini kurmanın savaşımı Avrasya’da verilmektedir. Tek kutuplu yeni bir dünya düzeninin mi, yoksa 19.yüzyıldakine benzeyen bir yeni güç dengesinin mi ortaya çıkacağı sorusu, Avrasya’da cevaplanacaktır. Irak, yeni dünya düzeninin biçimleneceği dönüm noktalarından bir tanesidir. ABD, Irak sınavını kazanırsa yeni küresel mimariyi kabul ettirmede hayli avantaj kazanacaktır. Ayağının tökezlemesi durumunda tek dünya devletini kurmayı amaçlayan projenin agnostik-heretik sahipleri sıin agnostik-heretik sahipleri sıkıntıya düşecektir.

Bizler Yarın Dergisi olarak hiçbir millete, ülkeye ve devlete baştan ve önyargıyla düşman olunmasına karşı çıktığımız için, kör ve dogmatik Amerikan düşmanlığını da doğru bulmuyoruz. Fakat bugün özgürlük ve adalet ölçüleriyle baktığımızda karşımızda bir değil birkaç Amerika görünmektedir. Bu Amerikalardan bir tanesi özgürlük ve adalet söylemiyle dünyayı kana boğması an meselesi olan ve Amerikan yönetimini de pençesinde tutan küresel finans oligarşinin Amerika’sıdır. Amerikan yönetiminin finans kapitalin hizmetindeki politikalarına güneyin ve doğunun mazlum milletlerinin vicdanıyla buluşarak karşı çıkıp, Amerika’nın ve insanlığın geleceğini evrensel bir özgürlük ve adalet yaratılmasında gören başka bir Amerika daha vardır. Dünya ne yazık ki bu Amerika yerine finans kapitalin Amerika’sını tanıyıp biliyor. Ancak ümit ediyoruz ki, finans kapitalin Amerika’sı insanlığı kana ve gözyaşına boğdukça Amerikan vicdanı da mazlum milletlerin vicdanıyla “ortak iyi”de buluşacaktır. Küresel finans kapital, şimdilik vatan olarak Amerika’yı kullanmakta,   faşist ve despot tek dünya devleti kurma  mücadelesini, sadece insanlığın dış sınırlarında değil, Amerika’nın içinde Amerikan vicdanına karşı da sürdürmektedir.

Elbette büyük faşist ve büyük despota karşı çıkmak (finans oligarşinin Amerikası), Saddam veya buna benzeyen ve her zaman emperyalizmin hizmetlerini görmüş küçük faşist ve küçük despotlara taraf olmayı gerektirmez. Önemli olanın faşist küresel patronlara ve küçük faşist yerel derebeyliklere dönüşmeyen ve insanlığı ve milletleri kırk katır mı kırk satır mı çaresizliğine mahkum etmeyen barışçı ve özgürlükçü bir insanlık vasatının olabileceğinin anlaşılması ve istenmesidir. Küresel oligarşi, düşman gibi görünse de yerel oligarşiler üzerinden kurduğu yaygın denetim ağıyla hakimiyetini sağlamaktadır. İnsanlığı kıyamete doğru sürükleyen bu küresel denetim ağı insanlığın ortak vicdanı ve çabasıyla bir noktada durdurulmazsa, gelecekte karanlık günler beklenmelidir.

Batıda kalan kısmıyla insanlığın vicdanı, refah ve tüketim yoluyla sömürü ve baskıya fazlaca eklendiğinden dolayı, Batı’dan değil, Doğu ve Batı’nın sentezinden yeşermeye daha elverişlidir. Emperyalizmin saldırı ve baskısı altında yaralanmış olsa da, gelenek ve töreleriyle canlılığını hala kaybetmemiş “Doğu vicdanı”, Batı’nın olumlu değerleriyle sentezlenerek insanlığın geleceği adına tarihe yeniden yürümelidir. Bu sentezin tarihteki büyük temsilcisi olan Türkiye, bugünkü bitap düşmüş halini geçici sayabildiği ve gözlerini geleceğe dikebildiğinde yeniden benzer bir işlev ile insanlığın özgürlük ve adalet arayışının hakiki adresi olacaktır.

Ekim sayısı bütün bayilerde


EKİM
SAYISINDA

Savaş seçimi:
Burhan METİN

Irakta tangoya doğru
Hasan ÜNAL

Hadi ey hür dünya, demokrasi için savaşa
Erol GÖKA

Seçimlerde ABD adına güdük bir iktidar çıkabilir
Fehmi KORU

3Kasım tasfiye seçimleri mi?
Abdullah MURADOĞLU

Bugün için...
Tarihten bir yaprak
Altay ÜNALTAY

Dağınıklık
Mahir KAYNAK

Savaş ve barış
İsrael Shamir

36. paralelde ikinci raund
Ali AKEL




 
 
   



Hakkımızda | Abonelik | Geçmiş Sayılar | Bize Ulaşın

SAHİBİ : Toprak Basın Yayın Org. Reklamcılık Ltd. Şti. adına Ahmet KARAHAN Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü : SEYFETTİN MUT Yayın Danışmanı : BURHAN METİN MÜESSESE MÜDÜRÜ: Mehmet ÜNLÜOĞLU TEKNİK KOORDİNATÖR: İlhan EFE ART DİREKTÖR Mansur TÜRKMEN İLLÜSTRASYON: Dağıstan ÇETİNKAYA HUKUK DANIŞMANI: Av. Neziha BAŞ Av. Serdar ÖZKEDEROĞLU

YAYIN KURULU :Abdullah MURADOĞLU, A. Altay ÜNALTAY, Ahmet ÖZCAN, Birol KİRAZ, Burhan METİN, Osman DENİZ, T. Yasin HAZIROĞLU Kültür-Sanat: Hasanali YILDIRIM Jeopolitik: Musa CEYLAN

KATKIDA BULUNANLAR :
Mahir KAYNAK, Lyndon LaRouche, Mehmet DUMAN, Mevlüt UYANIK, İlhami GÜLER, M. Serhan YÜCEL, Erol GÖKA, Erol ELMAS, Adnan BOYNUKARA, Yılmaz TEZKAN, Taha ÖZHAN, İhsan ELİAÇIK, Reha ÇAMUROĞLU, Gönül ÇINAR, Abdi BALETA, Kürşat ÖZKAN

ADRES:
Merkez Efendi Mh. Tercüman Konutları, A-10 Blok. Kat 17 No: 69 Cevizlibağ- Topkapı/ İST.
Tel: (0212) 679 16 43 - 679 26 53 Fax: (0212) 679 72 24 E-m@il:   bilgi@yarindergisi.com
doğrudan yazışma için tıkla

Yarın imzalı yazılar dergiyi diğer yazılar yazarlarını bağlar.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Dergimiz basın ahlak ilkelerine uymayı taahüt eder. Yarın 2002 ©